Size hayatımı, geçmişimi şu başlıkla anlatayım ‘Her şeye üzülen, kaygı duyan tırtılın serüveni’.Özgeçmişime bunu yazalım, times new roman, bold, italik. Nefes alıyor muyum yoksa iç mi çekiyorum öyle bir dönemdeydim. Uyuyamadığım için gözlerimin altında 5’er kglık torbalar taşıyordum. Kendimi terk edilmiş eski evler, tozu alınmamış sehpa gibi hissediyordum. Kalbimin kırıkları ayağıma, koluma batmaya başlamıştı. Öyle bir zaman oldu ki ben nerdeyim? Kimim? Acaba eve girdim mi? Ben geldim farkında mısınız? Varlığımı fark ettiniz mi acaba dediğim zamanda ‘Ahmet hoca’ kaybolan beni buldurdu :) Hüzünlerime ve acılarıma başka bir bakış açısı teğelledi. Görmediğim şeyleri görmemi sağlayarak pencerenin perdelerini araladı ve ben ‘Ahmet hocanın’ sayesinde ‘Güneşi gören tırtıl’ olarak yolculuğuma devam ettim. İyi ki geldim, iyi ki tanıdım, iyi ki....