Akciğerlerin arasında yer alan timüs bezinde ortaya çıkan tümörler tıp dilinde Timoma olarak adlandırılmaktadır. Yavaş büyüme eğilimi gösteren Timoma, nadir rastlanan bir kanser çeşididir. Erken tanı, bu hastalığın tedavi başarısı açısından önem taşımaktadır.
Timoma nedir?
Timus bezi akciğerlerin arasında bulunan ve halk arasında uyluk bezi olarak da bilinen küçük bir organdır. Timus bezi Timosin denilen hormonu salgılar. Bu hormon bağışıklık sistemi için son derece önemli T-lenfositlerinin gelişiminde kullanılır. Timus bezinde ortaya çıkan malign (kötü huylu) tümörlere Timoma adı verilir. Nadir görülen bir kanser türü olan Timoma’nın tipik özelliği yavaş gelişmesi ve genellikle timüs bezinin dışına yayılmamasıdır.
Timoma belirtileri nelerdir?
Timoma fazla belirti vermeden ilerleme gösterebilen bir rahatsızlıktır. Bu nedenle çoğu hastada şikayete yol açmaz. Hastalarda yaklaşık yüzde 30-35’inde ses kısıklığı, öksürük, göğüs ağrısı gibi belirtiler görülebilmektedir.
Timoma tanısı alan hastaların neredeyse yarıya yakınında ise Miyastenia Gravis hastalığı da ortaya çıkmaktadır. Bu hastalık, bağışıklık sistemindeki bozukluk nedeniyle kaslarda görülen zayıflamayla karakterizedir.
Timoma neden olur?
Timomanın kesin olarak nedenleri henüz bilinmemekle birlikte, bu alanda yapılan çeşitli çalışmalar, radyoterapi ve erken yaşta görülen EBV virüsünün risk faktörü oluşturabileceğini savunmaktadır. Timoma tümörlerinin genetik nedenleri ise halen araştırılmaktadır.
Timomanın evreleri nelerdir?
Timoma dört evrede değerlendirilmektedir.
- Birinci evrede görülen tümör kapsül içindedir ve etrafa yayılım yapmamıştır.
- İkinci evrede tümör kapsüle yayılmıştır ve çevredeki yağ dokularına yayılım başlamış olabilir.
- Üçüncü evre timoma, akciğer, nefes borusu gibi çevredeki farklı bölgelere yayılım gösterebilir.
- Dördündü evrede uzak organlara da metastaz söz konusu olabilmektedir.
Timoma Tedavisi
Timoma tedavisinde kanserli tümörün evresi, hastanın tıbbi öyküsü ve genel sağlık durumu göz önünde bulundurulur. Cerrahi tedaviye ek yöntemler de devreye alınabilmektedir.
Cerrahi tedavide açık, kapalı veya torakoskopik yöntemler uygulanır. İleri evre tümörlerin tedavisinde ise radyoterapi ve kemoterapi de gerekebilmektedir.
